Tam da bunu yaptığım bir dönemdeyim ve şahaneyim..
Hıçkırık tuttu kim anıyor olabilir beni ) Kulağım da çınlıyor ,, aaa sağ kulağım.. muhtemelen iyiliğim konuşuluyor..Sizin de vardır böyle batıl inançlarınız..
Kim anacak, kimseyi bırakmadın ki etrafın da şahane arkadaş Nermin den ,,,Vazgeçtim, anıyorlardır..:)
“Hayatının, yalnız sana ait olduğuna karar verdiğin gün senin dönüm noktandır. Özürler ya da bahaneler olmadan, dayanacak, güvenecek veya suçlayacak başka kimse de aramadan.
Bu armağan senindir. Bu harika bir yolculuk ve onun kalitesinden sorumlu olan da sadece sensin. İşte hayatın gerçekte o gün başlar.” – Bob Moawad –
SEVMEK, insana en yakışan, insanı en çok yücelten ve daha bir insan yapan şahane bir duygudur. Birinin “Seni Seviyorum” demesi, ruhun da yarattığı o hissi tarif edemezsin. Belki de onun için bütün dillerde söylenen şarkılar hep sevgi üzerine, aşk üzerine yazılıyor. Ancak bu iş, “Seni Seviyorum” demekle bitmiyor,bu konuda hep açız, doymak bilmeyiz çünkü bu bizim doğamızda var. Bunu her gün duymasak bile, sevildiğimizi sürekli hissetmek isteriz. Bizi gerçekten sevenler, bunu göstermeyi bazen unutuyorlar. “Onu sevdiğimi nasıl olsa biliyor” deyip geçiveriyorlar.
OYSA İNSAN ÇİÇEK GİBİDİR, SEVGİ DE SU,,, Bir iki kere sulamakla o çiçeği yaşatamazsınız.Bir iki kere suladığınız bi çiçek ölmeye mahkumdur.Sevgi de öyle.SEVGİ emek ister, seviyor beni duygusu suistimale gelmeezzzz.. Yaşayan hiç bir canlı bakımsız, ilgisiz, özensiz, güneşsiz,ışıksız yaa şaa ya maazzzz! Çiçeğim misse,o zaten varsa diye düşünmek bir ilişkinin katılını kapıya çağırmaktır.İhmal , çok sinsidir ara sıra uyarır sizi,biraz gözyaşı döktürür,yazdırır,söyletir,hüzünlendirir ve güveni zedeler.Sonra mı? Değersizlik hissini davet eder katliama ortak etmek için sonra da zaten KATİL kapıdadır.Işıl ışıl gülümsemen solmuş ve ışık saçmayı bırakmışsındır GÜL solmuştur artık. Aksi ilişkiler de var tabii ben uzman veya bilir kişi değilim zira, hesap-kitap,kalın-ince çizgiler,yalan-dolan-talan-donuk gülümseme,şefkatten yoksun,duygusallığın adı hiç geçmiyor ki duygu nasıl olsun,, gibi gibi ilişkiler de var. Ben yargılamıyorum, yargılamam ,,bunların hepsi tercih….
Kişilik savaşlarının sona erdiği, kendini ifade edebilme alanlarına saldırılmadığı(tecavüz edılmedıği) ) sürece SEVGİ; taçtır, ışıktır, şifadır, ödüldür…
Çoğu insan sevdiğinin kıymetini onu kaybettikten sonra anlıyor. Sonra sorguluyor kendini, sonra anlıyor onu nasıl ihmal ettiğini, hayatı onunla nasıl da paylaşmadığın,,Bütün bunları sevdiklerimizi kaybetmeden yapabilsek keşke…Keşke bizi sevenlerin kıymetini bilebilsek. Onlara hakettiği özeni gösterebilsek keşke! Keşke arkasından konuşmyı bırakabilsek,gideni suçlamasak keşke..Giderken psikoloji bozmasak,yaşanan güzellikler adına keşkee..
Sevilmeyen insanların gözlerinin ışığı hep biraz sönüktür. Bunun görmek her zaman hüzünlendirir beni. Aç kalmak, susuz kalmak gibi bir şeydir bu. Düşmanım bile SEVİYOR ve AŞIK ise mutlu oldum,Gidenlerin sevdiğini,sevildiğini duyduğumda mutlu oldum. Ben bu Dünya da yaşamıyorum ki zaten… Kim kalp kırıyor ise kuşkusuz kalbi acıyor, kalbin acırsa üzülürüm…SEVMEK sadece SEVMEK ,,gülümse, sevgiyle,coşkuyla,,seni mutsuz eden yerde kalma! Kendıne yapabileceğin en şahane güzellik bu..herkes unutur, herkes ama herkes unutur,HATIRLA!
Başkalarının kalplerini incitmekten kaçın.Çünkü başkasına verdiğin acının zehri er ya da geç sana geri döner…- Kızılderili Atasözü –
Fatma ÖNDER