Bu hayatta herkesin bi şarkısı bide hikayesi var.Ne kadar çıpınsak da sonucu değiştiremiyoruz. Her ne kadar hikaye bizim olsa da kader şekillendiriyor yaşantımızı.
Hepimiz birbirimizin hayatına misafiriz . Hepimiz kendi hikayelerimizin başrol oyucusuyuz ve kahramanları kendimiz yaratıyoruz sonra onlara ulaşmak için çırpınıp duruyoruz.
Her sabah yaptığım gıbı bilgisayarımdan günlük ruh halımi anlatan şarkıyı dinliyorum ” AĞLA KALBİM-YELİZ” açtım. Diyor ki;
Anlıyorum ben seni, Bana aşık değilsin ki, Benim seni çok sevmem, Kendimle ilgili.
Bana biraz zaman ver,Yaralarım çok yeni,Kabahat sende değil ki,Bu benimle ilgili, Hayatta bazı şeylerin olmayacağını kabul etmek biraz zaman alıyor.
Bana biraz zaman ver,Yaralarım çok yeni,Kabahat sende değil ki,Bu benimle ilgili, Hayatta bazı şeylerin olmayacağını kabul etmek biraz zaman alıyor.
Bazen her şeyi bir kenara bırakıp kaçmak istersiniz, kaçmak her zaman korkakların işi değildir. Kaçmayı hepimiz denemeliyiz,uzaklara en uzaklara gitmeliyiz.
Gitmeler gerek bünyeye.Çemberin dışına çıkmak gerek bazen.Olaylara dışardan bakmak ve sonra geri dönmek.Yeni kararlar alarak,ihtişam ile.
İyi ki her şeyi bir kenara bırakıp kaçtım.İnsan başka türlü kendini karşısına alıp hesaplaşmasını yapamaz. İyi ki kendimle hesaplaşmamı yapmak için her şeyden,herkesten kaçtım.
Hem çok korkuyordum,hem kendimle sürekli savaşıyordum.
Bazen bir şarkı veya okuduğun kıtapta geçen cümle seni o kadar güzel anlatır ki..okuduğun cümlenin altını 2-3 kez çizersin, şarkıyı defalarca başı alıp dinlersin.
“Çok savaş verdim ben yenilmem / Yaralandım acılandım günlerce / Hiçbir kula boyun eğmem / Kaybetmem asla kaybetmem “ diyor Harun Kolçak.
çok geceler şarkım bu oldu.
Hiç şüphem yok ki herkes yaşayordur zaman zaman benim yaşadıklarımı.Tüm olumsuzluklara rağmen nefes almaya değiyor hayat.
Kendimizi iyi hissetmek için kararlı olmalı Ve bazı yaşanmışlıkları silebilme becerisini göstermeliyiz en azından bunu denemeliyiz.Biliyorum insan hayatındaki hiç bir şeyden tam olarak sıyrılamaz..Saplantı haline getirmişsek vay halimize. Bize kimse yardım edemez.Yeni bir başlangıç için acilen saplantılarımızdan kurtulmalıyız ben öyle yaptım.
Nasıl mı kurtuldum??
sayfalarca yazı yazdım,mektup yazdım,hikaye,roman yazdım.Yazdığım romanda saplantı haline getirdiğim kahramana en sevmediğim özellikleri vererek ondan tiksindim.Aşağılık bi adam rolu verdim. Sonra öldürdüm onu hikayenin orta yerinde. Sonra da duasını edip helvasını yedım.. Başım sağolsun du artık..
Hekes ikinci bi hayata sahıp olmak ister, herkesin hakkı .
Eskisi kadar elime almıyorum telefonumu ve beni rahatsız eden numaraları silerek başladım.Arkama dönüp baktığımda ne kadar acı biriktirmişim ve kendim için bişey yapmamışım.
Madem attık tüm anıları ,, şimdi bizi anlatan şarkıyı dinleyelim.Başkalarının hıkayelerini anlatan sarkılardan bize ne!
Tülay Özer /Kıraç
Ne yalanlar korkutur, ne nankörlük ne riya.
Ne verilmiş sözlerin hesabını sorarım
Ne ardından ağlayıp, gözlerimi yorarım
Kolay vazgeçmeyi öğrendim artık
Ne verilmiş sözlerin hesabını sorarım
Ne ardından ağlayıp, gözlerimi yorarım
Kolay vazgeçmeyi öğrendim artık
Varsın bütün sevdalar koynuma girsin
Gelenler baş üstüne, giden sağ olsun
Nefes almak gibiyse sevişmek eğer
Nefes vermek de aşka dahilmiş meğer
Ne Türkçe şarkılara takılıp kalıyorum
Ne sana şiir yazıp sonradan yırtıyorum
Ne telefon çaldığında yerimden fırlıyorum
Kolay vazgeçmeyi öğrendim artık
Fatma Önder