Bu gece, zamanı geri almak ve yarım kalmış anıların kapılarını aralamak isiyorum.Benim kendime söz verip de yapamadığım bi dolu hikayem var.Bazılarını üşendim yapmak istemedim. Bazılarını, korktum,kaçtım,tedirginliklerim,korkularım oldu,kararsızlıklarım,çırpınışlarım oldu falan-filan,,,
Bazen insan kendine sorular sormaktan korkar ve kaçar.İnsan neden kaçarki sorulardan?Hem de cevabını ezbere bildiği sorulardan.Hayat her zaman yeni hikayeler hazırlar bize.Yenikahramanlar,yeni oyuncular,yeni figüranlar..
“KEŞKE” demedikleri için böbürlenenlerden değilim. Herkesin içeri kaçmak istediği zamanlar olur,eşinden,çocuğundan,arkadaşından,sevdiğinden.Sevmez kendini,anlatamaz derdini.Tamda öyle bi zamandayım.Kolayı seçemem,geriye bakmadan, vefayı yok sayarak,minnet duymadan,tüm yaşanmışlıkları yok sayarak gidemem. Savaşmadan terkedemem.Geçmişime dair cevaplanması gereken sorular var,eksik kalan bişeyler var. “Sorma kalbim” dinliyorum arabam beni nereye götürürse. Gözyaşı diyerek geçme, için de kimbilir neler saklıyor?
Kim ne demiş,kim ne yapmış,beni hiç<ilgilendirmiyor.En sevdiğim ne varsa artık en sevdiğim değil.Yıllarca kandırmışlar beni, ya da ben kendimi.en sevdiğim ne varsa ENliğini kaybetti.Sevmeleriminde tarifi değişti. Yaşadığımız olaylar mı bizi değiştiren? Karakterimiz değişebilir mi?? Bu kalp aynı kalp değil mi?? Ya akıl?? Değişim ?? değişim??
Değişim kaçınılmaz mı??
Fatma ÖNDER