Ezilmek istemiyorsanız korkularınızla tanışın.Korkularınızı listeleyin ve sonra nasıl başa çıkmanız gerektiği konusun da kendinize inanın.
Adrenalini sevmem sandalye üzerin de ayakta durmak bile adrenalindir benim için.:)) Yükseklik korkum vardı uçağa ilk bindiğim günü hatırlıyorum tansiyonum 5 e düşmüştü.
Zamanla alıştım tüm dualarımı eksiksiz okuyarak uçak yolculuğuna başlıyorum.Lunapark oyunları bana hiç eğlenceli gelmezdi.Büyük oğlum ile Disneylad a gittiğimiz de kalabalığa şaşırmış, çocuklardan çok yetişkinler görmüştüm etrafta.Uzun bi süre dolaştım eğlenceli bişey arıyordum, boşunamı geldim onca yolu. Oğlumu dayısına ve teyzesıne verdım ben esyaları,çantaları tutuyordum onlar çılgınlar gıbı eğlenıyordu.
Bi süre sonra küçük oğlum abim ile Disneylanda gitmişsiniz ben de istiyorun diye tutturduğun da eyvah dediğimi hatırlıyorum.Teyzesi ilgilenir ben de eşyaları taşırım dedim. Erim Onat, çok ısrarcı, inatcı bi çocuk.
Büyük oğlum bana benziyor güven seviyoruz biz lunaparkta risk almayı sevmiyoruz. Elimden tuttu “anne benim için” sen değilmisin “sizin için herşeyi yaparım ben” diyen.. hadi şimdi zamanı.. Bence çocuklarla konuşurken sözlerimize dikkat etmeliyiz mutlaka günün birin de sözlerimizle karşımızda dikiliveriyorlar.Tehlikeli olsa çocuklar için uygun olur mu diye diye kandırdı beni.Kendimi çığlık çığlığa bulduğumda iş işten geçmişti.
“Çığlık at anne, ellerini havaya kaldır”
“başka, sen beni sevmiyosunn Erim”
“seviyorum anne , 1 dakika sürüyor, sorun çıkarma anne”
beni sakinleştirip karış karış 2 gün zirve yaptık adrenalın konusunda.Ben de kendime şaşırdım.
Yaz tatili için çocuklu ailelerin önceliği aquaparklı oteller oluyor. Kararlıydım Erim Onat’ın beni ikna etmesine izin vermiyecektim,anlaştım.
“Anne ya herkes annesi-babası ile eğleniyo ben kimle eğlenicem”
“yaktı içimi yine, ölümüm aquaparkta olsun!
Kendimi saçma sapan bi botun içinde karanlık bi tünelden geçerken buldum. İMDATT!! korkudan suyun dibinden çıkamadım, çıkmayı akıl edemedim .
“anne hadı bi kez daha, bi kez daha diye diye ben artık aquparkta gecırıyordum tatılı:))
Zifiri karanlıktan korkarım,dar alanları sevmem,yalnız kalmayı sevmem,,, hepsi ile başettim.
Mesela ayrılıklar,artık canımı acırmıyor.Herkesin AYRILIK fobisi vardır.Ölüm haricinde hiç bir kayıp beni üzmüyor. Size samimi bir itirafta bulunayım mı? Hatta seviyorum ayrılıkları.Ayrılığı kuTlamışlığım hatta kurban kesmişliğim var.
“baba bir adağım var yerine getirmeme yardımcı olurmusun” “
“ne için adağın kızım”
“giden için bana”,”ne”?
“yok bişey babacım, sen beni ara, 2 rekat dilek namazı kılıcam” ondan sonra kesersın “
“tamam kızım””
Şerefine, gidişine içtiğim de oldu…
Korkularımın, beni ezmesine hırpalamasına asla izin vermem.Ölümden başka her şeye çare bulunmuş bu Dünya da.
Korkularımızın çaresini de cesur olup biz bulacağız.Korkarak,acabalarla en önemlisi belirsiz biz yaşam olmaz .
Başlamak istediğiniz bir şey var ama korkuyorsunuz. Başladığınızı hayal edin ben öyle yapıyorum.
KORKULARIMIN ÜZERİNE GİDİYORUM ÇÜNKÜ IŞIĞA ÇIKMAK İÇİN KARANLIKTAN GEÇMEYİ GÖZE ALIYORUM.
BİLİYORUM Kİ, MUTLULUK ORDA BENİ BEKLİYOR. KAFA TUTTUĞUMUZ OLUMSUZLUKLARI YENDİĞİMİZDE YAŞADIĞIMIZ ZAFER SARHOŞLUĞUDUR MUTLULUK!
tüm mutluluklar önce sizin sonra benim olsun.
Fatma ÖNDER